21 Ocak 2014 Salı

1. SINIF VE GAZ PEDALI

http://hulyagurel.simplesite.com.tr/316629088
İlkokul 1. sınıf yaşamın dönüm noktası gibidir. İlkin bebek doğduğunda eve bir atom bombası düşmüş gibi olur. İkinci bir çocuk yoksa, sonraki 5-6 yılda ancak kendine gelebilen aile hayatı, çocuğun 1. sınıfa başlamasıyla, yeniden sarsılır.
   1. sınf gerçekten zor bir dönemeçtir. Ancak, her zaman ki gibi sınırları çizdiğinizde, konu komşu eş dost gözlemlerinden paniğe kapılmadığınızda, bu dönemeci daha az zorlukla atlatırsınız.
   Bir anne olarak çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız. Yapabilecekleri ve yapamayacaklarının farkındasınızdır. Genel hedeflerimiz 1. sınıfta şunlar olabilir:
1. Okula severek gidip gelsin,
2. Ödevlerini hatırlasın,
3. Ödevlerini verilen süre içerisinde tamamlama gayreti göstersin,
4. Eşyalarına sahip çıksın,
5. Kendini tehlikelerden korumaya çalışsın,
   Amaçlarımız bu kadar kısa olabileceği halde, biz yetişkinler, hırslı anne ve babalar ile hırslı öğretmenler, küçücük bedenlere öyle bir yükleniriz ki, 1. sınıfa kadar öpüp koklayarak büyüttüğümüz çocuklarımızla düzenli işkence saatleri yaşamaya başlarız. Onlardan ordinaryüs profesör performansı bekler, ha bire üzerlerine gideriz.
   Lütfen çocuğunuzun o minicik ellerine ve pırıl pırıl parlayan gözlerine bakın. Size durmadan anlattığı hayal dünyasına kulak verin. Bu günler bir daha yaşanmayacak. Çocuğunuz bir daha 6 yaşında olmayacak. Ama her halükarda okuma yazmayı, 4 işlemi öğrenecek. Rahatlayın ve lütfen çocuğunuzun kabusu olmayın.
   Çantasını, okulda yaptıklarını, ödevlerini günlük takip edin. Okuldaki yaptıklarından konuşmaya çalışın. Öğretmeni ile düzenli görüşün. Ancak öğretmenin her yorumuna takılıp, canınızı dişinize takarak, çocuğunuza yüklenmeyin. Önce annelik süzgecinizden geçirin. Öğretmen tabi ki, daha ileri hedefler koyacaktır, ancak sizin çocuğunuzun hazırlık durumu nasıl? Bu sorunun cevabına göre, öğretmeni de çocuğunuzu da bilgilendirerek, hayata ve hedeflere ayar çekin, zamana yayın,  gerekirse yavaşlayın ama takibi elden bırakmadan, minik adımlarla ilerleyin. Göreceksiniz her şey daha iyiye doğru gidecek.
   Ödev kimin ödevi? Annenin mi? hayır. Çocuğun mu? evet. O zaman saatten somut gösterimlerle bir zaman dilimi belirlediğinizi çocuğunuza gösterin. Ve çekilin. İhtiyaç duyduğu her an ona cevap verin, cesaretlendirin, hatırlatmada bulunun, teşvik edin.
   Ama tüm ödev zamanı boyunca yanında oturmayın. Bunu tehdit eder gibi değil, hayatın doğal akışı olarak çocuğa öğretin. Ödev bitmez de süre biterse ne olacak? Yine annelik sezginize kulak verin. Eğer çocuğunuz, çaba gösterdiyse,  kapasitesi tükendiyse, ödev tamamlanmadan gidebilir. Çabasını öğretmene iletin. Bitmeyen ödevi değil, çocuğunuzun gayretini ön plana çıkarın. Bir sonraki ödevi bitirebileceğine olan güveninizi anlatıp, çocuğunuzu yüreklendirin. Öğretmeninizle ödev miktarını konuşun.
   Unutmayın, çocuğunuz ne öğretmenin, ne okulun, ne de sizin gaz pedalınız değildir. Gaza gelmeyin!
                                                                                                   Hülya GÜREL
                                                                                         Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder